
Çocuk ve Stres
Modern çağın insanı hızlı bir yaşam temposunun içinde yaşıyor. Pek çok aktiviteyi kısıtlı zamanlara sığdırmak zorunda kalıyor ve sürekli olarak bir zaman baskısı ile karşı karşıya.
Anne babaları yoğun bir iş temposunun içinde olan çocuklarımız da elbette ki aynı temponun bir parçası. Onlar da günün çok erken saatlerinde okul yollarına düşüyor, günün önemli bir bölümünü orada geçiriyorlar, gelirken de okulla ilgili bir dolu sorumluluğu evlerine getiriyorlar. Bütün bu yoğunluk içinde; kendilerine eğlence için ve çevreleriyle iletişim için ayırabilecekleri zaman oldukça azalıyor.
Ev ortamında, anne babanın yükleri ise biraz daha farklı. Onlar yalnızca çocuklarının bakımları ile değil, ev yaşamının verdiği zorluklarla da uğraşıyorlar, dolayısı ile kendilerine ve çocuklarına ayırabildikleri zaman sınırlı. Bu durum ise aile bireyleri arasındaki sağlıklı iletişimde kopukluklar yaratıyor. Çocuklarının bakımına ve eğlencesine yeterince zaman ayırmakta zorlanan anne babaların, vicdani rahatsızlık duygularını rahatlatmanın en önemli aracı ise çocuklarını eğlendirecek, parayla satın alınabilen eğlenceler bulmak. Örn; bilgisayarlar, oyun konsülleri ve vb tüketim malzemeleri. Bu tür eğlence araçları ise çocuk için hem ayartıcı hem de zaman alıcı. Çocuk üzerindeki zaman baskısını arttırmaları ve ulaşılabilirliklerinin kısıtlı olması ise ayrı birer stres etkeni.
Aile bireyleri arasındaki iletişim kopuklukları, anne babaların yoğun iş temposu, çocuklar üzerindeki okul, ders temposu gibi birçok faktör bir araya geldiğinde; ailedeki herkesi saran stresin çocukları da kuşatmaması beklenemez elbette.
Çocukların da bu derece stres altında olmalarını nedenleri çok çeşitlidir:
– Üzerlerindeki yoğun okul temposu, sınav maratonları onlar için de birer yaşamsal stres
– Bütün bu yoğun tempo içinde; çocukların dinlenme ve eğlenme için ayırabilecekleri zamanlar ve ortamlar kısıtlı
– Anne babalar; çocuklarının yaşadıkları yoğun tempo içinde, rahatlayabilmeleri için sundukları olanaklar sınırlı ve bunlar da genellikle; oyuna, eğlenceye yönelik ve çocuğu farklı riskler altında bırakabilen bilgisayar, oyun konsülü vb teknolojik materyaller
– Bu tür oyuncaklar ise; çocuğun üzerindeki zaman baskısını daha da arttıran, sanal alemin sakıncaları ile çocuğu karşı karşıya bırakan ve bu nedenlerle aile içinde ayrı tartışmalara çanak tutan malzemeler
– Bütün bu etkenlerin dışında; aile içindeki iletişim eksiklikleri çocuğu da etkiliyor. Artık pek çok anne baba; çocuklarına yeterince zaman ayıramıyor. Bunun sonucu ise daha vahim. Çocuk; anne babadan göreceği ilgi, şefkatten ve dolayısı ile aile içindeki sakinleştirici, rahatlatıcı sevgi bağından mahrum kalıyor.
– Daha da kötüsü; okullaşmaya yönelik rekabetin giderek artması anne babaları da etkiliyor. Anne babalar, çocuklarını artık okul başarıları ile ya da gündelik sorumlulukları ile algılıyorlar. Çocuk; eğlence ve dinlenme için anne babası ile pazarlık yapmak zorunda kalıyor ama sürekli olarak da anne babaları tarafından sorumlulukları anımsatılıyor. Sorumlulukları sürekli anımsatılan bir ebeveyn ve sürekli bunun sıkıntısını yaşayan küçükler, klinik pratiğimizde sık gördüğümüz tablolardan bir tanesi.
Nitekim; son yıllarda çocuk psikiyatri kliniklerine gelen başvurularda “okul başarısızlığı, sorumluluk duymama” gibi yakınmalar oldukça sık olarak karşımıza gelmeye başladı.
Anne babaları; sorumluluk derken kastettikleri en önemli elbette ki ev ödevleri. Çünkü, çocuklarının okula olan ilgilerini kontrol edebilmelerinin tek yolu, onların ev ödevlerini veya fazladan ders çalışmalarını denetlemek. Bütün gününü okulda geçiren bir öğrenci için, günün kalan zamanında da okulla ilgili bir şeyler yapmak zor geliyor, anne babanın da tek kontrol noktası bu. Sonuçta; evlerin içinde, ebeveynle çocuk arasında, ders yapmanın odak olduğu köşe kapmaca oyunları sık sık oynanıyor.
Oysa, bu tür çatışmaları yaşamamanın yolları kolay:
– Öncelikle, çocuğun yalnızca öğrenci olmadığını, okul dışında da bir yaşamı olduğunu, okulun ve derslerin çocuğa ait aktivitelerden bir tanesi olduğunu hem anne babaların hem de öğretmenlerin bilmeleri gerekli
– Çocukların beyinlerinin de arada bir dinlenmeye, tembellik etmeye hakları vardır
– Çocukların önüne konulan yapay oyuncaklar geçici bir süre için eğlendirici olabilir ama birebir insani ilişkinin yaratacağı pozitif etkiyi yaratamaz
– Çocuğun yaşadığı gündelik stresi yenmenin en iyi yolu, en yakınındaki aile bireylerinin ayırdığı zaman, sevgisini sunma biçimi ve çocuğun kaygılarını (bağımlılık yaratmadan) yatıştırma becerileridir. Çocuğa gösterilecek bir saatlik şefkat seansları, bütün oyuncaklardan daha değerlidir.
UZM DR AHMET ÇEVİKASLAN

