Çocuk - Aile ve Okul

  • Çocuk - Aile ve Okul

    Türkiye’nin 2012 Gündemi: 4+4+4 Öğretim Sistemi

    Ülkemizde bu yıl öğretim alanında çok köklü bir değişime imza atıldı. Kısaca 4+4+4 öğrenim sistemi olarak tanımlanan bu sistemde en genel hatları ile zorunlu eğitim 4’er yıllık bölümler halinde 12 yıla çıkarıldı, okul öncesi eğitim zorunlu olmaktan çıkarılırken okula başlama yaşı 66 aya düşürüldü, ayrıca bunlara paralel olarak da ders müfredatlarında, okulların yapılanmasında ve öğretmen kadrolarında ciddi değişimler yapıldı. Yapılan değişikliğin konuyla ilgili bütün taraflara belirli bir uyum ve hazırlık süresi tanınmaksızın hemen bu öğretim yılında uygulamaya sokulması birçok belirsizlik ve endişeyi beraberinde getirdi. Öncelikle çocuklarını bu yıl ilkokula başlatacak olan anne babalardan geldi en büyük tepki. Çocuklarının daha erken yaşta 1. sınıfa başlayacak olması, nasıl bir ders programı uygulanacağını…

  • Çocuk - Aile ve Okul

    Bilgisayar, İnternet ve Çocuklarımızın Güvenliği

    Teknoloji çağında yaşıyoruz. Evlerimizde ve işyerlerimizde, konforumuzu arttıran ve zaman kazandıran birçok nesne var. Bilgisayar da bunlardan bir tanesi, hatta son yıllarda başta geleni. Masaüstü, dizüstü, avuç içi derken, son olarak cep telefonlarına da yerleşti bu ayartıcı nesne. Artık yanımızda taşıyabildiğimiz bu teknoloji sayesinde birçok ev bilgisayar zengini oldu, hatta bazıları internet kafeden farksız. Bilgisayarların bu kadar yaygın olduğu günümüzde çocuklarımızın da bu büyülü makine ile içiçe olması kaçınılmaz. Basitleştirilen teknolojisi sayesinde küçücük çocuklar bile rahatça kullanabiliyorlar. Söz konusu olan gelişme çağındaki çocuklar olunca; haklı olarak bütün anne babalar hem bu teknolojiden çocukları maksimum düzeyde yararlansın istiyorlar, hem de olası sakıncalarından zarar görmesin istiyorlar. Bilgisayarlar üç temel amaçla kullanılıyor günümüzde:…

  • Çocuk - Aile ve Okul,  Gazete

    Çocuğunuzla Günü Konuşmak (Paylaşmak)

    Günümüzde modern ailenin en büyük problemi zaman baskısı olsa gerek. Her iki ebeveynin de çalışması,şehir trafiği, yoğun okul temposu, rekabetçi iş yaşamı, tek ebeveynli aile yapısı vb birçok etken ailelerin yaşam temposunu ciddi şekilde etkiliyor ve aileler üzerindeki zaman baskısını da daha çok arttırıyor.Bu yüzden de anne babaların birbirleri ile yeterince zaman geçirmeleri ya da günümüzün moda deyimi ile birbirlerine kaliteli zaman ayırmaları giderek güçleşiyor. Oysa anne ya da baba ile beraber; yaşanan günü “şimdi ve burada” mantığı ile konuşmanın bir çocuk için ne kadar değerli olduğu tartışılmaz bir gerçek. En başta; karşılıklı diyaloğun olduğu bir eşit iletişim biçimi çocuk ya da ergen için eşi benzeri bulunmaz bir “ayna” işlevi…

  • Çocuk - Aile ve Okul

    Evlat Edinme / Evlatlık Verme Üzerine

    TANIM İnsanlık tarihinin başlangıcından bugüne kadar varolan evlat edinme kurumu; biyolojik anne baba sorumluluğu ve yetkilerini de alarak, kan bağı bulunmayan bir başka bireyin bakımını ve yetiştirilmesini üstlenmektir. Evlat edinen ve evlatlık veren ailelerin birbirlerini tanıdıkları açık uygulamalar şeklinde olabilir. Akrabalar ve tanıdık aileler arasında yapılanlar genellikle böyledir. Her iki aile de birbirini tanır, çocuğun geçmişini bilir. Bir ailenin kendi çocuğunu; yakın akrabasına, çocuğu olmadığı için bırakması ya da yetiştirilmesi için bırakması; ebeveynini kaybeden çocuğun anneanne / babaanne ve dedeyi anne baba bilmesi Anadolu’da sık rastlanan örneklerdir. Kapalı uygulamalarda ise; evlat edinen aile çocuğun gerçek ailesini bilmez ya da tanışmaz. Kurum çocuklarının, terk edilen çocukların evlat edinilmesi de bu şekilde…

  • Çocuk - Aile ve Okul

    Kardeş Kıskançlığı

    Çocuk sahibi olmak ve çocuk büyütmek, evli bir çifti anne baba konumuna getiren bir basamaktır ve bu noktadan itibaren anne babalara bir hayli sorumluluk yüklenir. Yeni doğanın bebeklikten itibaren bakımı, zihinsel ve duygusal gelişimi, çocukluk ve ilk gençlik yılları her anne baba için ciddi sürprizlere açıktır. Bütün bu gelişim sürecinin sağlıklı olabilmesi ise; çocuk ile ebeveyn arasında kurulan sevgi bağı ve çocuğun aile içi ilişkilerdeki konumuna bağlıdır. Tek çocuğu büyütmek dahi bu kadar zorluk içerirken, çoğu aile; birden fazla çocuk sahibi olarak; tek çocuğa verebilecekleri emeği birden fazla çocuğa dağıtmaktadırlar. İşte; önemli bir zorluk burada başlar. Anne baba; birden fazla ve farklı yaşlarda olan çocuklarının bakım, sevgi, disiplin vb gereksinimlerini;…

  • Çocuk - Aile ve Okul

    Anne Baba Cinselliği

    Bir insanın, bir başka insana olan sevgisini çeşitli eylemler, jestler, mimikler, tavırlar vs ile gösterebilmesi hem duygusal ve sosyal olgunlaşmasının göstergesidir, hem de karşılıklı ilişkilerde esnekliği ve anlayışı getiren bir koruma mekanizmasıdır. Bazen dokunma, sarılma, okşama, öpme gibi bedensel temas eylemleri, bazen gülümseme, göz kırpma vb jestler, mimikler, konuşma içindeki sevgi cümleleri, birtakım iltifatlar vs hepsi ikili ilişkilerde sevginin gösterildiği aracılardır. Üstelik birçok sevgi davranışı türe özgüdür, yani insan türü dışındaki hayvan türlerinde de benzer eylemler görülebilir. Bir anlamda sevgi ifadesinin genetik, hormonal, biyokimyasal boyutları da vardır. Özetle, kişinin karşısındakine sevgisini sunabilmesi biyolojik bir zeminde duygusal ve sosyal olgunlaşmanın göstergesidir. Klasik olarak anne baba ve çocuklardan oluşan çekirdek aile yapısı…

  • Çocuk - Aile ve Okul

    Anne Babanın Depresyonu

    Depresyon en genel anlamı ile “ruhsal çökkünlük” olarak tanımlanabilir. Popüler kültürde kastedilenden daha öte bir anlamı olan; mutsuzluk ve isteksizlik başta olmak üzere halsizlik, enerji azalması, durgunlaşma, duygulanımda uygunsuzluklarla tipik, daha ileri boyutlarda ise uyku ve iştah dengesini bozabilen, zihinsel ve bedensel yavaşlamaya (ağırlaşmaya) dahi neden olabilen ağır bir ruhsal bozukluktur. Yaşam kalitesini bozması nedeniyle hem kişiye hem de topluma maliyeti yüksek bir ruhsal problemdir. Depresyon tablosu kişinin ruhsal durumunu bozmakla kalmaz, çevresindeki başka kişilerle iletişimini de bozabilir; çünkü depresyondaki bir insanın tahammül gücü daha az olabilir, duygu ve davranış kontrolü zorlaşabilir, sorumluluklarına eskisi kadar yetişemez, çevreyi algılama ve düşünme süreçlerinde dahi olumsuzluklar görülebilir. Çocuk sahibi erişkinlerde gelişen depresyonların çok…

  • Çocuk - Aile ve Okul

    Baba Yoksunluğu

    DİE verilerine göre; ülkemizde hanelerin kabaca dörtte biri veya beşte birinde hane reisi görevini anneler yapıyorlar. Annelerin hane reisi görevi almalarının veya babaların yokluğunun en önemli nedenleri boşanmalar ve baba ölümleri. Boşanmalar dışında, hastalıklar, savaşlar, göçler vs de haneleri ve çocukları baba figüründen yoksun bırakmaktadır. Baba figürünün yoksunluğu kavramından söz ediyoruz, çünkü çocuk gelişiminde önemli bir eksikliktir babanın yokluğu. Babanın yokluğunun çocuğu nasıl ve ne yoğunlukta etkileyeceği çeşitli etkenlere bağlıdır: – En başta yaşanan olayın ne olduğu ve nasıl yaşandığı önemlidir. Ailede babanın (hangi nedenle olursa olsun) ölümü, her aile için bir yas demektir. Yasın da ailedeki her bireye farklı etkileri olur. Anne aynı yastığa baş koyduğu eşini kaybetmiştir, annenin…

  • Çocuk - Aile ve Okul

    Erkek Adamın Erkek Oğlu

    Her çocuğun, kendi aile ortamı içinde belirli bir gelişim süreci vardır. Anne kucağında ve ona bağımlı dünyaya gelen bebek, yaşamın ilk haftalarındaki düzensizlikten sonra uyku, beslenme ve diğer primitif aktivitelerinin programlı olduğu keskin bir ritüalizm içine girer. Kucak çocuğunun en büyük ve tek gereksinimi huzursuz olduğu anda annesinin kolay ulaşılır yakınlıkta olmasıdır ve baba figürü de nispeten daha geri planda kalır. İki yaşından itibaren, zihinsel ve motor gelişimindeki hızlanmaya bağlı olarak çocuğun çevreyle iletişimi ve karşılıklı etkileşimi artmaya başlar, anne harici sosyal figürler devreye girer ki, en yakında olan kişi de doğal olarak babadır. Erken çocukluk çağında babanın aktif varlığının; anne ile çocuk arasındaki bağımlılığı azalttığı ve çocuğun otonom davranma…