• Çocuk - Ruh Sağlığı

    Enürezis (Alt Islatma)

    TANIM, SIKLIK Klinik pratikte enürezis (enourin: Yunancada idrar yapmak) olarak da tanımlanan alt ıslatma; çocuğun gündüz ya da gece saatlerinde üzerini ya da yatağını ıslatması olarak tanımlanır. En az üç ay boyunca haftada en az iki defa olması ya da alt ıslatmanın çocukta ve ailede ciddi sıkıntı yaratması tedavi koşulu olarak kabul edilebilir. Sadece gece saatlerinde olabilir, hem gece hem gündüz olabilir, sadece gündüz saatlerinde olabilir. Çocuğun tuvalet kontrolünü hiç başaramadığı durumlar primer (birincil) tip olarak kabul edilir. Eğer çocuk altı ay, bir yıl gibi bir süre tuvalet kontrolünü başarmış ve sonradan alt ıslatması başlamışsa sekonder (ikincil) tip olarak kabul edilir. Primer tipte idrar kesesi (mesane) kontrolü hiçbir zaman kazanılmaz,…

  • Çocuk Postası

    Die Weinenden Jungen (Ağlayan Çocuk)

    Yetmili ve seksenli yıllarda orta halli Türk ailelerinin duvarlarını süsleyen bir “Ağlayan Çocuk” resmi vardı (Bkz). Orijinal adı da “Ağlayan Çocuk / Die Weinenden Jungen / Crying Boy” olan, İtalyan ressam Bruno Amadio’ya ait bu resim, o dönemin Türk aile kültürüne özgü bir popüler “kitsch” haline gelmiş ve geldiği gibi, kendiliğinden kaybolmuştu. Sürekli önünden geçen aile bireyleri, ne anlama geldiğini, kim olduğunu hiç bilmezlerdi, merak da etmezlerdi. Çünkü resim üzerinden kendi hissettikleri yeterliydi. Ortalarda görünmeyen bu çocuğun kim olduğunu sadece evin minikleri merak ederdi. Pek çoğu da ağabeyi ya da bir akrabası zannederek ciddi ciddi kıskanırdı. Yalnızca evlerimizde değil; otobüslerin arka camlarında, bakkalların raflarında, kasaplarda dana etlerinin yanında da bolca…

  • Çocuk - Aile ve Okul

    Kardeş Kıskançlığı

    Çocuk sahibi olmak ve çocuk büyütmek, evli bir çifti anne baba konumuna getiren bir basamaktır ve bu noktadan itibaren anne babalara bir hayli sorumluluk yüklenir. Yeni doğanın bebeklikten itibaren bakımı, zihinsel ve duygusal gelişimi, çocukluk ve ilk gençlik yılları her anne baba için ciddi sürprizlere açıktır. Bütün bu gelişim sürecinin sağlıklı olabilmesi ise; çocuk ile ebeveyn arasında kurulan sevgi bağı ve çocuğun aile içi ilişkilerdeki konumuna bağlıdır. Tek çocuğu büyütmek dahi bu kadar zorluk içerirken, çoğu aile; birden fazla çocuk sahibi olarak; tek çocuğa verebilecekleri emeği birden fazla çocuğa dağıtmaktadırlar. İşte; önemli bir zorluk burada başlar. Anne baba; birden fazla ve farklı yaşlarda olan çocuklarının bakım, sevgi, disiplin vb gereksinimlerini;…

  • Gazete

    Çocuk Hakkı mı, O ne?

    20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günü. Dört aylık bir bebeğin sadece kız doğduğu için dövülerek öldürülmesi, düşes Ferguson’un gizli kamerayla ortaya koyduğu akıl almaz koruma evleri görüntüleri ve Üzmez’in 14 yaşında bir çocuğu taciz etmesine rağmen salıverilmesinin ardından bu günü iyi anmak pek de mümkün olmayacak. İşte taciz ve istismara uğrayan çocuklara dair uzmanların ve hukukçuların anlattıkları… Dört gün sonra, yani 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü. Biz bugünü anarken ne yazık ki iyi şeylerden bahsedemeyeceğiz. Aklımıza, Hüseyin Üzmez’in tecavüz ettiği 14 yaşındaki B.Ç. veya İngiliz düşes Ferguson’un çektiği insanlık dışı görüntüler gelecek… Dahası da var. Beş gün önce, Çorum’da 12 yaşında bir kıza tecavüz ettikleri ve onu fuhuşa zorladıkları…

  • Anne Babalara Kısa Kısa

    Cinsel Eğitim

    Çocuk ve gençlerde cinsel bilgilendirme; yaşına uygun basitlikte ve sade bir dilde olmak koşuluyla, 3-4 yaşından itibaren her yaşta yapılabilir. Anne baba başta olmak üzere doğru kaynaklarca yapılmalı; daha az bilgisi ve deneyimi olan kaynaklara bırakılmamalıdır. Cinsel bilgilendirme; çocuğun bütün cinsel yaşamının ilgilendirebilecek; doğum, evlilik, flört, adet kanaması, doğum kontrolü, menapoz, cinsel ilişki, kendi bedenine ilişkin bilgilendirme, mastürbasyon, cinsel taciz anlamına gelebilecek yaklaşımlardan kendisini koruyabilme vb bütün başlıkları içermelidir. Bütün sorular; samimiyetle, basit bir dilde ve düzeltilemeyecek yalanlara ve geçiştirmelere sapılmadan yanıtlanmalıdır. Bir defalık kısa süreli didaktik bir bilgilendirmeden çok, kimi durumlarda önceden yapılandırılmış toplantılar halinde, kimi durumlarda da kendiliğinden sohbetler şeklinde yapılabilir.

  • Çocuk - Aile ve Okul

    Anne Baba Cinselliği

    Bir insanın, bir başka insana olan sevgisini çeşitli eylemler, jestler, mimikler, tavırlar vs ile gösterebilmesi hem duygusal ve sosyal olgunlaşmasının göstergesidir, hem de karşılıklı ilişkilerde esnekliği ve anlayışı getiren bir koruma mekanizmasıdır. Bazen dokunma, sarılma, okşama, öpme gibi bedensel temas eylemleri, bazen gülümseme, göz kırpma vb jestler, mimikler, konuşma içindeki sevgi cümleleri, birtakım iltifatlar vs hepsi ikili ilişkilerde sevginin gösterildiği aracılardır. Üstelik birçok sevgi davranışı türe özgüdür, yani insan türü dışındaki hayvan türlerinde de benzer eylemler görülebilir. Bir anlamda sevgi ifadesinin genetik, hormonal, biyokimyasal boyutları da vardır. Özetle, kişinin karşısındakine sevgisini sunabilmesi biyolojik bir zeminde duygusal ve sosyal olgunlaşmanın göstergesidir. Klasik olarak anne baba ve çocuklardan oluşan çekirdek aile yapısı…

  • Çocuk - Aile ve Okul

    Anne Babanın Depresyonu

    Depresyon en genel anlamı ile “ruhsal çökkünlük” olarak tanımlanabilir. Popüler kültürde kastedilenden daha öte bir anlamı olan; mutsuzluk ve isteksizlik başta olmak üzere halsizlik, enerji azalması, durgunlaşma, duygulanımda uygunsuzluklarla tipik, daha ileri boyutlarda ise uyku ve iştah dengesini bozabilen, zihinsel ve bedensel yavaşlamaya (ağırlaşmaya) dahi neden olabilen ağır bir ruhsal bozukluktur. Yaşam kalitesini bozması nedeniyle hem kişiye hem de topluma maliyeti yüksek bir ruhsal problemdir. Depresyon tablosu kişinin ruhsal durumunu bozmakla kalmaz, çevresindeki başka kişilerle iletişimini de bozabilir; çünkü depresyondaki bir insanın tahammül gücü daha az olabilir, duygu ve davranış kontrolü zorlaşabilir, sorumluluklarına eskisi kadar yetişemez, çevreyi algılama ve düşünme süreçlerinde dahi olumsuzluklar görülebilir. Çocuk sahibi erişkinlerde gelişen depresyonların çok…

  • Çocuk - Aile ve Okul

    Baba Yoksunluğu

    DİE verilerine göre; ülkemizde hanelerin kabaca dörtte biri veya beşte birinde hane reisi görevini anneler yapıyorlar. Annelerin hane reisi görevi almalarının veya babaların yokluğunun en önemli nedenleri boşanmalar ve baba ölümleri. Boşanmalar dışında, hastalıklar, savaşlar, göçler vs de haneleri ve çocukları baba figüründen yoksun bırakmaktadır. Baba figürünün yoksunluğu kavramından söz ediyoruz, çünkü çocuk gelişiminde önemli bir eksikliktir babanın yokluğu. Babanın yokluğunun çocuğu nasıl ve ne yoğunlukta etkileyeceği çeşitli etkenlere bağlıdır: – En başta yaşanan olayın ne olduğu ve nasıl yaşandığı önemlidir. Ailede babanın (hangi nedenle olursa olsun) ölümü, her aile için bir yas demektir. Yasın da ailedeki her bireye farklı etkileri olur. Anne aynı yastığa baş koyduğu eşini kaybetmiştir, annenin…

  • Çocuk - Aile ve Okul

    Erkek Adamın Erkek Oğlu

    Her çocuğun, kendi aile ortamı içinde belirli bir gelişim süreci vardır. Anne kucağında ve ona bağımlı dünyaya gelen bebek, yaşamın ilk haftalarındaki düzensizlikten sonra uyku, beslenme ve diğer primitif aktivitelerinin programlı olduğu keskin bir ritüalizm içine girer. Kucak çocuğunun en büyük ve tek gereksinimi huzursuz olduğu anda annesinin kolay ulaşılır yakınlıkta olmasıdır ve baba figürü de nispeten daha geri planda kalır. İki yaşından itibaren, zihinsel ve motor gelişimindeki hızlanmaya bağlı olarak çocuğun çevreyle iletişimi ve karşılıklı etkileşimi artmaya başlar, anne harici sosyal figürler devreye girer ki, en yakında olan kişi de doğal olarak babadır. Erken çocukluk çağında babanın aktif varlığının; anne ile çocuk arasındaki bağımlılığı azalttığı ve çocuğun otonom davranma…

  • Çocuk - Ruh Sağlığı

    Tırnak Yeme

    Tırnak yeme ya da klinik tanımı ile kronik onikofaji; her yaşta ve her iki cinste de görülebilen, zaman içinde de alışkanlığa dönüşebilen bir davranış bozukluğudur. Anne babalara tarafından kötü bir alışkanlık olarak hafife alınsa da bazen altta yatan tıbbi veya duygusal bir problemin dışa vurumu da olabilmektedir. 3-4 yaşlarından itibaren başlayabilir ve her yaşta görülebilir. Farklı araştırmalara göre çocukların ve erişkinlerin dörtte birinde, ergenlerin ise hemen hemen yarısında tırnak yeme görülür. Erkeklerde daha fazladır. Tırnak yeme davranışının nedenleri konusunda birçok varsayım öne sürülmüştür. Çeşitli tıbbi hastalıklar sonucu ortaya çıkabilir. Çevresel kaynaklardan öğrenme sonucu çocukta tırnak yeme gelişebilir. Zaman içinde keskinleşen engellenemez bir alışkanlık şeklinde gözlenebilir. Çocuğun; çevresinin dikkatini çekme çabası…