• Çocuk - Ruh Sağlığı

    Çocuklarda Depresyon

    TANIM, SIKLIK Depresyon kelimesinin tam karşılığı “ruhsal çökkünlük” olarak tanımlanabilir. İnsanoğlu yaşamının her evresinde depresyona yakalanabilir ve bu çocuklar için de geçerlidir. Yani bir bebek de, okula çağındaki bir çocuk ya da ergenlikteki bir genç de depresyon yaşayabilir. Fark eden tek nokta; depresyonun dışardan nasıl göründüğü ya da yakınmalarının ne olduğudur. Çocuklarda depresyon sıklığı kız çocuklar ve erkek çocuklarda eşit sıklıktadır. Depresyon sıklığına ilişkin yurt dışında ve ülkemizde yapılan araştırmalar; çocukların ortalama yüzde onunda, ergenlerin de ortalama yüzde yirmi-ellisinde tam bir depresyon tanısının ya da bazı depresyon belirtilerinin bulunduğunu ortaya koymaktadır. NEDENLERİ Depresyonun nedeni tam olarak bilinmemektedir ancak çeşitli teoriler ileri sürülmektedir. Genetik Yatkınlık: Belirgin bir genetik odak saptanmamıştır ancak…

  • Gazete

    Bir Çocuksun Sen

    ATV’de yayınlanan “Bir Şarkısın Sen” programında çocuklar sevilen şarkıları seslendiriyor. Hayalleri “sanatçı” olmak, şu an için çok ilgi görüyorlar. Ya sonrası? Türkiye çocuk şarkıcılara hiç de yabancı değil; Küçük Emrah, Küçük İbo, Küçük Onur… Dünya da öyle; çocuk yaşta sahneye çıkan, oyunculuk yapan çok. Peki ne kadarı tutunuyor? Sadece sahnelere değil hayata da… ATV’de yayınlanan “Bir Şarkısın Sen” programı izlenme rekorları kırıyor. “Hangi programdı o?” diye düşünenlere, “çocukların şarkı söyledikleri program” diyerek hatırlatmak mümkün. “Bir Şarkısın Sen”de Türkiye genelinde yapılan elemeler sonucu seçilen 20 çocuk son 50 yılın en çok sevilen şarkılarını seslendiriyor. Çocukların yaşları 10-16 arasında değişiyor. Hayalleri “sanatçı” olmak… Aralarından 13 yaşındaki Şebnem Keskin, güçlü sesiyle ön plana…

  • Anne Babalara Kısa Kısa

    Bebeklerde ve Küçük Çocuklarda Uyku Süreleri

    Yeni doğan bir bebek günün 16-18 saatini uykuda geçirir. Bu da uyuma ve uyanma döngüleri şeklindedir. Aylar geçtikçe uyanıklık süreleri giderek uzarken uykuda kalma süreleri giderek kısalır. Bebek; 6-8 aylık olduğunda gece uykusu ile gündüz uykusu arasındaki sınır keskinleşmeye başlar, toplam uyku süresi de giderek azalır. Beklenen ortalama toplam günlük uyku süreleri; bir yaşında bir çocuk için 14-16 saat, iki yaşında bir çocuk için 12-13 saat, üç-altı yaş arasındaki çocuklarda 11-12 saattir. Gündüz uykusu zorunluluk değildir ancak bebeğin gelişimini de destekleyen bir durumdur. Bir yaşındaki çocukların yüzde doksanı, iki yaşındakilerin yüzde yetmişi, üç yaşındakilerin yüzde ellisi, dört yaşındakilerin yüzde otuzu, beş yaşındakilerin de yüzde yirmisinde gündüz uykusu gözlenir. Altı yaşından…

  • Çocuk Postası

    Tepkisel Bağlanma Bozukluğu: Depresif Anne, Otistik Çocuk

    Otizm; günümüzde sık görülen bir gelişimsel bozukluk. En son araştırmalar her 150 çocuktan birinde otizm belirtileri olduğunu öne sürüyor. Otizmin en belirgin özelliği iletişimde bozulma olması. Otistik çocuk; çevresi ile iletişime kapalı, fazlası ile kendi halinde ya da bu iletişim uygunsuz. Konuşması ya hiç gelişmiyor ya da son derece yetersiz bir dil becerisi var; diyalog başlatamıyor veya ilerletemiyor. Konuşamamanın açığını kapatacak bedensel iletişimden de yoksun. Yüz mimiklerini, jestlerini kullanarak da olsa derdini anlatamıyor. Duygusal ve bedensel karşılıklılık çok zayıf. Annesi dahi olsa; gülümseme, sarılma vb davranışalar verdiği tepkiler yaşıtlarına göre normal değil. Bunlar yanında; el çırpma, ani sesler çıkarma vb basmakalıp davranışlar sergilemeleri, cansız nesnelerle daha ilgiliyken canlı figürlere karşı…

  • Çocuk Postası

    Yıldızların Merhameti

    Çocukluğunun bir döneminde; evlerin üstü açık damlarında ya da balkonlarında, bakışlarını gökyüzüne dikip yıldızları seyre dalmayanımız var mıdır? Hiç zannetmiyorum. Yanıp sönen bu küçük noktacıklar hayal gücünüzü o kadar zorlar ki; erişilmezlik, sessizlik, umut, şamata, hayranlık ve sair duygular birbirine karışır sırt üstü gök altı sohbetlerde. En çok da şans ile ilişkilendirilmesine bayılırım bu noktacıkların. İlle de bir dilek tutulacak, bütün hayalperestliğinizin gücü aşkına. Yıldızlar da, dilekler de birbirinin peşi sıra kayar atmosferin boşluğuna. Tutulan dilekler havaya boşuna yazılır çoğu kez ama çocukluğumuzun bu şirin eğlencesinden de vazgeçecek değiliz ya. Yine yatarız, yine bakarız, yine sayarız. Gökteki yıldızlar ihtiyaca ne kadar cevap veriyor; bu tartışılır. Ama Yeni Dünya’nın iki ayaklı…

  • Çocuk - Ruh Sağlığı

    Çocukta Obesite ve Ruh Sağlığı

    Obesite, yani aşırı şişmanlık; en basit ve güncel tanımı ile vücut ağırlığının (kg) boy uzunluğuna (m2) bölünmesiyle bulunan Vücut Kitle İndeksi esas alınarak ölçülen bir durumdur. Bu değerin yüzde seksen beşin üzerinde olması tıbbi takibi gerektirir, çünkü bu aşamadan itibaren obesiteye bağlı hastalıkların görülme sıklığı çok yükselir. Obesiteye bağlı sorunlar; kalp ve damarlar, hormon döngüsü, solunum, kemikler, mide bağırsak akışı ve sinirler başta olmak üzere bütün vücut sistemlerinde hastalık yapabilir. Örneğin; obes çocuklarla obes olmayanların yetişkinlikleri karşılaştırıldığında kalp damar hastalıkları iki kat, diabet üç kat daha fazla görülmektedir. Obes çocukların yüzde doksan dördünde bellek ve öğrenmeyi olumsuz etileyecek şiddette uyku apnesi gözlenmektedir. Kalça, diz ağrısı, epifiz kayması, bacaklarda torsion (bükülme)…

  • Gazete

    Çocuğa Uygulanan Şiddetin Sonuçları

    Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Ahmet Çevikaslan, “Ensest ilişkiler, Türkiye’de üzeri kapatılan, hatta daha da acısı, üzeri kapatılması herkes için en hayırlısı olarak görülen bir durum” dedi. Çevikaslan, Kayseri Barosu Çocuk Hakları Komisyonu tarafından düzenlenen “Çocuğa Uygulanan Şiddetin Psikolojik, Sosyolojik ve Hukuki Sonuçları” konulu panelde, erkeklerde fiziksel şiddet, isim takma, hor görme, küfür gibi eylemlerin, kızlarda ise sözel tacizler ve cinsel şiddetin daha fazla görüldüğünü söyledi. İsim takma, itip kakma gibi eylemlerin artık gençler arasında normalleştiğini vurgulayan Çevikaslan, şöyle devam etti: “Şiddet reyting aracı haline getirildi. Özellikle magazin programlarına bakın, ünlüler birbirleriyle atışıyor. Bu ünlüler, çocukların hayran olduğu kişiler. Bunları yapımcılara ilettiğiniz zaman (o saatte çocuklar izlemesin, ne yapalım)…

  • Anne Babalara Kısa Kısa

    Yalan Söyleme

    Yalan söyleme; kız ya da erkek; bütün çocuklarda görülebilir. Gelişimsel olarak anlaşılır kabul edilebileceği dönem olan 0-5 yaşın ötesinde; bir davranış bozukluğu olarak kabul edilmelidir. Çocukların yalan söylemelerin en sık nedenleri: özgüven eksikliğinden kaynaklanan ilgi ve sevgi ihtiyacı, değer görme ve onaylanma beklentisi, cezalandırılma korkusu vb durumlardır. Yalan söyleme davranışına uygun tepki verilmeyen ya da yalan söyleme davranışının sık olduğu, disiplin tutumları tutarsız ailelerde daha fazla görülür. Yalan söyleme davranışı emosyonel bir problemdir; özellikle de eşlik eden başka davranış sorunları da var ise! Yalan söyleme davranışının olduğu birçok gelişimsel ve psikiyatrik hastalık vardır: Zeka Geriliği, Depresyon, Mani, Ergen Kimlik Karmaşası, Kişilik Bozukluğu, Davranım Bozukluğu, Antisosyal Kişilik, Dürtü Kontrol Problemleri vb…

  • Çocuk - Ruh Sağlığı

    Çocukluk Çağında Depresyon

    Depresyon, geçtiğimiz yıl içinde Dünya Sağlık Örgütü tarafından en önemli on sağlık probleminden birisi olarak kabul edildi. Erişkinler için bu kadar önemli olan bu ruh sağlığı sorunu çocuklarda da tahmin edilenden çok daha yaygın olarak ortaya çıkabiliyor. Depresyon yaşayan çocuk daha mutsuz oluyor, neşesi kaçıyor, gündelik yaşantısında isteksiz veya verimsiz oluyor. Depresyonu yaşayan çocuklarda, gerek ailelerin fark etmemesi gerekse hekimlerin depresyon tanısı koymalarında yaşanan problemler nedeniyle bu sorun nedeniyle kliniklere yapılan başvuran sayısının çok daha az olduğu gözleniyor. Dr. Ahmet Çevikaslan, çocukların hem ekonomik, hem de sosyal açıdan ailenin kontrolü altında olmaları nedeniyle, üstelik yaşı küçük olanların kendilerini ifade etmelerindeki güçlükleri nedeniyle, öncelikle anne babaların veya çocuğu yetiştirmekle yükümlü olanların…

  • Çocuk Postası

    Siber Familya

    İnsanoğlu doğayı ve teknolojiyi önce kendi emri altına aldı. Şimdi de daha fenası kendisini teknolojinin emrine sunmaya başladı. Nereden mi aklıma geldi? Amerikan Savunma Bakanlığı “sanal anne baba programı” hazırlatıyormuş. Niye Savunma Bakanlığı? Bush’un teki; askerleriyle Irak’ın, Afganistan’ın çocuklarını tepeden inme bombalarla annesiz babasız bırakırken, kendi askerlerinin Amerikan pasaportlu çocukları, binlerce kilometre uzaktaki anne babalarının özlemine daha iyi dayansınlar diye bu işi askerlere vermiş de ondan. Ne yapacakmış bu program? Anne babalarıının yokluğunda, onları özleyen çocuklarını avutarak hasret gidermelerini sağlayacakmış. Şimdi bütün bilgisayar familyası cümbür cemaat ayağa kalkmaz mı? “Bir tek bebelerinizi avutmadığımız kalmıştı, diye?” Ya da “zaten senelerdir en mahrem diplerinize girdik, hepinizi 25 senedir avutuyoruz, biraz da bebelerinizi…